Ağız ve Diş Sağlığı Polikliniği olarak tüm ekip çalışanları ile sahip olduğumuz mesleki tecrübemizi hizmet enerjisi ile bütünleştirerek diş hekimliği sahasına yeni bir sinerji kazandırmayı amaçladık. Gücümüzü, kurumsal anlamda yeni bir firma olmanın özgür vizyonu ve deneyim anlamında ekibimizin geçmiş tecrübeleri sayesinde köklü bir kurum felsefesine sahip olabilmekten alıyoruz.
Mesleki tecrübe ve gelecek vizyonumuzu, hizmet enerjimiz ile bütünleştirerek diş hekimliği sahasına yeni bir sinerji kazandırıyoruz
Diş eksiklikleri, çene eklemine iki taraflı olarak
dengesiz kuvvet iletildiğinden, daha ileri dönemlerde
eklem problemlerine yol açabilmekte ve fonksiyona
girmeyen çene kemiğinin devamlı bir şekilde
erimesine neden olmaktadır.
Bu durumu gidermeye yönelik olarak çeşitli tedavi
seçenekleri mevcuttur. Bu seçenekler; sabit, hareketli
ve implant destekli protezler olarak üçe ayrılır.
“İmplant”lar çene kemiğine, lokal anestezi altında,
steril koşullarda (ameliyathane ortamında)
yerleştirilen ve diş köklerini taklit eden, “saf
titanyum”dan üretilerek yüzey özellikleri geliştirilen
(asitle pürüzlendirme-kumlama gibi yöntemlerle)
metal vidalardır. Normal koşullarda vücuda
yerleştirilen yabancı maddeler, vücudun bağışıklık
sistemi tarafından kabul edilmemekte ve yerleştirilen
maddenin etrafında “yabancı cisim reaksiyonu”
oluşmaktadır. Titanyum, vücutta yabancı cisim
olarak algılanmadığından etrafında “yabancı cisim
reaksiyonu” oluşmamaktadır.
İmplantlar tek ya da iki aşamalı olarak
yerleştirilmekte ve kemiğe yerleştirildikten 1,5 - 3
ay sonra etrafında yeni kemik dokusu oluşmakta
ve çene kemiği ile kaynaşmaktadır. Daha sonra
da önceden planlandığı şekilde üst yapısı
yapılmaktadır.
Bazı durumlarda, dental implant cerrahisi için var
olan kemik miktarının yetersiz olması durumunda;
işlem öncesinde ve işlem sırasında çene
kemiğini desteklemek üzere bazı materyallerin
kullanılması (kemik veya yapay kemik alternatifleri
ile greftleme, iyileşmeye yardımcı membranların
ve sabitleyici araçların kullanımı, üst çenede sinüs
taban yükseltmesi vb.) ve ek cerrahi yaklaşımlar
gerekebilmektedir. Bu durumda; kemiğin fizyolojik
iyileşme süresi dikkate alınarak tedavi süresinin 3-6
ay ya da daha fazla uzayabileceği bilinmelidir.
İşlem sonrası size verilecek klinik takip, kişisel
bakım ve hijyen önerilerine uyulmalıdır. Sigara,
alkol tüketimi gibi alışkanlıklar ve genel sağlık
durumunuzla ilgili olarak kullanmakta olduğunuz
çeşitli ilaçlar; dişetlerinin ve implant çevresindeki
dokuların iyileşmesini olumsuz etkileyerek, cerrahi
tedavinin başarısını sınırlayabilir